Murat KÖSE
Ben Murat Köse. 1975 Almanya’da doğdum. Almanya’dan sonra Rize’ye gelerek buraya yerleştik. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite hayatımı Rize’de tamamladım. Bunun yanında uzun yıllar Rize’de Kuyumcular Sokağı’nda ve Atatürk Caddesi’nde esnaflık yaptım.
Müzik hayatıma üniversite yıllarında başladım. Sınıfta amatörce şarkılar söylerdik. Arkadaşlar enstrüman çalarken ben söylerdim. Sonra da arkadaşların tavsiyesi üzerine, 2005 yılında profesyonel anlamda albüm yapmaya karar verdim. İlk albümü 2008’de “İnadına İnadına” adıyla çıkararak müzik piyasasına merhaba dedik. Şu an İstanbul Ümraniye’deyim.
Müzik, ailemizde her zaman vardı. Babam bize hep atma türküler söylerdi. Her akşam evde babamın kemençe çalan arkadaşları olurdu. Evin terasında atma türküler söyler, horonlar ederdik. Geç saatlere kadar apartmandaki komşularla beraber toplanır hep beraber söylerdik. Bundan dolayı kulağım müziğe yabancı değildi. Karadenizli şarkıcıları da çok sever ve onları da kendimize örnek alırdık.
Şişli son durak Stüdyo Şenyaylar’da “İnadına İnadına” albümünü yaptık. Bu albümle müzik piyasasına çok güzel bir giriş yaptık. Klip de çekince epey ilgi gördü. Yapımcılığımı Cengiz Kurtoğlu üstlenmişti. Piyasaya girince ister istemez hedefler, ortamlar ve düşünceler değişikliğe uğruyor, çevrendeki insanlar değişiyor. Ama ben hep şunu kendime kural edindim; Rize’nin nüfusunu hep omuzlarımızda taşıdık. Rize’nin geleneklerini, kültürünü ve insanının kalitesini hep müzikten önde tutmaya çalıştık. Sahnede olsun televizyon da olsun buna hep dikkat ettim. Müzik evrenseldir. Ama Rize dendiği zaman çok önemli iki saza sahibiz. Dünyanın en çok ses çıkartan sazları: Kemençe ve tulum… İkisini de ayırt etmeden bütün şarkılarımızda kullanmaya gayret ettik.
Kararlı bir insanımdır. Merhametli ve aynı zamanda hırslıyım. Fazlası zararlı olabilir belki ama çok cesurumdur. Müzik de benim için hayatımda çok özel bir yere sahiptir. Müzik aşktır. Müzik uzlaşma, anlaşma dilidir. Çünkü insanlar aşkını dünyada müzikle bildirir…
Ticaretle uğraşıyordum. Ayakkabı mağazalarımız vardı. Bir dönem Unilever firmasında pazarlama satış sorumlusuydum. İnsanlarla iletişim halinde olmayı sevdiğim için, bu alanda hızla kendimi gösterdim. Bu işler 2002’deydi. Bazı işlerimiz hâla var. Ticaret her zaman hayatımızda vardı.
İki albümüm var; “İnadında İnadına” ve “Sende Sende”. Dört de klip çektik. Daha fazla çekmeye gerek duymadık. Ama müzik de eğlence kültürü de gün geçtikçe değişiyor. Şu an rap tarzı gündemde, sade gitar gündemde. Oysa iyi bir şarkı yapmak için büyük bedeller ödeniyor, maliyetler harcanıyor. Ama maalesef görüyoruz ki fazla yorulan da az yorulan da program yapabiliyor.
Son yorumlar