Ali Rıza DEMİRCAN

1945 yılında Kasımpaşa, İstanbul’da doğdu.Ali Rıza DEMİRCAN ancak Rize ilinin (Aron )Sütlüce köyünden Faik-Hamdiye Demircan’dan doğma Ali Rıza Demircan, mahkeme kararıyla 1947 doğumlu olarak Rize nüfusuna yazıldı.İlk eğitimini Kur’an okuyarak aldı. İlkokulu dışarıdan bitirdi. 13 yaşında Kur’an hafızı oldu. 13-18 yaşları arasında özel olarak Arapça, tefsir ve hadis eğitimi gördü. İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni 1969 yılında dışarıdan bitirdi. Daha sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. İhtisasını 1976-1978 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim merkezinde tamamladı. 12 yıl Süleymaniye Camii‘nde vaizlik görevinde bulundu.

Dokuz çocuğu ve 11 torunu vardır. Eski Beyoğlu Belediye Başkanı ,Kültür Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın babasıdır. Defalarca Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmıştır.

Ali Rıza Demircan, Türkiye’nin en tanınmış ilahiyatçılarından biridir. Eserleri sadece Türkiye’de okunmakla kalmadı, dünyanın birçok ülkesinde farklı dillere de çevrildi.

Röportajından bir kesit;

Biz aslen Rize Sütlüce Köyü’ndeyiz. Ben 1945 yılında Kasımpaşa’da dünyaya geldim. İlkokulu dışarıdan bitirdim. Kur’an-ı Kerim hafızı oldum ve bir süre özel olarak Arapça ve hadis öğrenimi gördüm. 1969 yılında İmam Hatip Lisesini birincilikle bitirdim. Aynı yıl girdiğim Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden pekiyi derecesiyle mezun oldum. İhtisasımı bitirdikten sonra Süleymaniye Camisi hatipliğine tayin edildim ve burada 12 yıl görev yaptım.

26 yaşında İstanbul’un en önemli camilerinden birine hatip oldunuz ve o yıllarda da ‘Süleymaniye Minberinden İslam Nizamı’ adlı eserinizi yazdınız. Bu kitaba uzanan yolda neler oldu?

Benim gerçekten devrim niteliğindeki eserim, hutbelerimden oluşan bu kitaptır. Hutbelerim için bir hafta çalışırdım, böylece Cuma hutbelerimi hazırlamış olurdum. Ali Rıza Demircan Hoca’nın bu ülkede yıktığı tabular sadece cinsellikle alakalı değildir.

O dönemde hutbeleriniz oldukça rağbet görüyordu. Kimler geliyordu? Cemaatte bugün tanıdığımız isimler de var mıydı?

Bugün Türkiye’yi yöneten insanların büyük bir bölümü, benim o Cuma hutbelerimi dinleyerek İslam’la tanıştı ve bilgilenip bilinçlendiler. İstanbul’da yüksek tahsil yapan ve Cuma namazı kılan gençler, Cuma namazında Süleymaniye Camii’nde toplanırdı. Ben de konuları, onların ihtiyaçlarını dikkate alarak seçerdim.