Musa AGUN

Hayatı öğrenerek ve öğreterek geçmiş bir müzik ustası, bir sanatkâr ve zanaatkâr Musa Agun, Kültür ve Turizm Bakanlığı sertifikalı ustanın müzik hikayesi henüz çocukken, doğduğu şehir Rize’de başlıyor. İlk olarak ilkokulda öğretmeninin yönlendirmesi ile çeşitli müzik aletlerini çalmayı öğreniyor. Müziğe bağlama ve mandolin çalarak başlamış, daha sonra babasının erik ağacından yapılmış olan eski kemençelerinden birini bulduğunda da kemençeyle tanışarak kemençe ustası olma yolunda ilk adımını atıyor.

etiket logo-01.png

İlk olarak Erkan Ocaklı’ya özenen Musa Agun, henüz on iki yaşındayken bağlama ile tanışır. Bağlamayı öğrenmek için ile çok çalışır, büyük uğraş verir. Bir tel kalana kadar vurur ama çalmayı bilmediğim için telleri hep koparır. Buna rağmen sekiz günde bir şarkıyı tam olarak çalmayı öğrenir. İlk öğrendiği bu şarkıda Erkan Ocaklı’nın “Tara Saçını Tara” adlı türküsüdür. O dönemde kemençe hevesi yoktur fakat babası kemençe çalmaktadır.

​Bir gün komşularının düğününe gider. Birkaç adamın oturmuş kemençe çaldığını görür. Şehirden köyegelen kemençeciyi, herkes merak eder ve oraya akın ediyord. Masanın üzerindeki kemençe görür ve “Ben de çalabilir miyim?” diyerek izin ister. Ancak tepki görür ve ona “Sakın dokunma bozarsın!” derler.

Bu olaydan çok etkilenen Musa Agun, kötü komşu adamı mal sahibi eder diyerek, kemençe alıp öğrenmeye karar verir. Birçok kez kemençe alma girişiminden sonra kader ona kemençeyi yapmayı öğretir. Önce babasının eski kemençesini tamir eder. Sonra da kemençe yapmayı öğrenir.

Bulmuş olduğu eski kemençe çalınabilecek durumda olmadığı için, kemençeyi o zamanların meşhur ustalarından kemençeci Rüştü Dayı’ya tamir etmesi için götürür. Ama Rüştü Dayı kemençeyi beğenmeyip tamir etmeyi reddeder. Bu duruma içerleyen Musa Agun kemençesini kısıtlı imkanlarıyla kendi kendine tamir eder. O günden bugüne uzanan müzik hayatı da böylece oluşmaya başlar.

İstanbul’da katıldığı bir yarışma sonucunda aldığı Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile Musa Agun’a kemençeyi tanıtma yetkisi verilir. Bu gelişmelerin ardından İstanbul’a yerleşme kararı alıyor.

​Ümraniye’deki atölyesinde müzik aşkı, yaratıcılığı ve yeniliklere açık bakış açısı ile enstrümanlara yeniden can veriyor. Kemençe ve enstrüman üretimine, kendi bestelerini ve müziğini yapmaya, eğitim vermeyi sürdüren Musa Agun, festival ve fuarlarda kemençeyi tanıtmaya; müziğe ve içine doğduğu kültürün gelişimine kendi dokunuşlarıyla katkı olmaya devam ediyor.

Sermençe